Duyguları kontrol etmek, rakamları kontrol etmekten daha önemlidir.
Artan rekabet, şirketlerin güçlü müşteri hizmetleri sunarak müşteri tatminine daha fazla önem vermesini zorunlu kılıyor. Peki mağaza çalışanlarınız müşterilerinizi satışa yönlendirme konusunda ne kadar başarılı? Onların ihtiyaçlarını iyi anlayıp özel ve uygun çözümler sunabiliyorlar mı? Ek ürünler önerme konusunda pro-aktif davranabiliyorlar mı? Yoksa fazla satış baskısı yaratarak müşteriyi sıkıyorlar mı? Ya da ürünlerle ilgili sorulanı yanıtlamaktan öteye geçemiyorlar mı?
Tüm bu soruların yanıtlarını öğrenmek, dönemsel ya da bölgesel bazda analiz etmek o kadar da zor değil. Mağaza çalışanlarınızın satış performanslarını çeşitli teknolojilerle ölçüyor olabilirsiniz. Ancak müşteri penceresinden bakış, rakamlardan çok daha fazlasını söyleyecektir. Bunun için özel olarak eğitilmiş gizli müşterileri, sıradan bir müşteri gibi mağazanıza yönlendirerek yaşadıkları deneyimi çok yönlü olarak değerlendirme fırsatı bulabilirsiniz.
Mağaza elemanıyla müşterinin birkaç dakikalık etkileşimi, size çalışanlarınızın satış performanslarını bir de müşteri gözünden ölçmeyle ilgili önemli veriler sağlayabilir. Örneğin sıkıcı bir satış baskısı mı hissettiğini, yoksa ihtiyacına uygun tatmin edici çözüm bulup fiyatına bakmadan hemen almaya mı yöneldiğini anlayabilirsiniz. Sunulan vaatleri ikna edici ve ürünü almaya değer buldu mu, yoksa dürüstlük konusunda şüpheye mi düştü? Mağazadan yanıt bulamadığı soru işaretleriyle mi ayrıldı, yoksa satın alma konusunda yeterince tatmin oldu mu? Onu satın almaya ya da almamaya iten ne oldu? Bu gibi metrikleri daha da artırabilir ve iş yapış biçiminize uygun olarak şekillendirebilirsiniz.
Mağaza elemanlarının satış performansının müşteri gözünden ölçümlenmesi, rakamların yanı sıra işin içine benzersiz bir parametreyi katmanızı sağlar: Duygular! Duygular, günümüzde müşteri memnuniyeti ve bağlılığını, dolayısıyla satışları artırmanın gerçek anahtarıdır.
Bugün birçok e-ticaret sitesinde alışveriş deneyimiyle ilgili geri bildirim almak için satışın sonunda sorular sorulduğunu görüyoruz. Fiziksel mağazalarda bu durumun karşılığı gizli müşteri uygulamalarıdır. Tekstilden bankacılığa, kozmetikten gıdaya pek çok sektörden şirketin müşteri hizmetleri ve satış başarısının ardında bir “ödül” karşılığında alışveriş deneyimleri hakkında geri bildirim aldıkları gizli müşteriler yatmaktadır.
Çoğu mağaza küçük kar marjları ile çalışır ve elemanlarının satış performanslarını yalnızca rakamlarla ölçmekle yetinir. Perakende ticaretinizin başarılı olup olmadığını, günlük olarak gördüğünüz müşteri trafiği ve kar marjı miktarına göre belirlemek kolaydır. Ancak uzun vadeli stratejiler için tek başına yeterli bir dayanak noktası değildir. Önemli olan duyguları yönetmektir.
Оставайтесь в курсе наших предстоящих исследований, событий, новостей, тренингов и других инициатив в сфере клиентского опыта и повышения продаж
Комментарии